Geçen haftadaki sayfa görünümleri

Sayfalar

22 Kas 2010

Psikopat Rüyalarım Gene

        Psikopat rüyalarımdan biri gene.Ama öyle etkilendim ki uyumaya korkuyorum ve genelde böyle rüyalarımı hatırlamam  yani hatırlamamyı bir nevi proglamladım kendimde.Ama bunun her anını hatırlıyorum O çığlıklar,O kadının yüzü...
         
        Kedimle uykuya dalmıştım  kaşık pozisyonunda,huzurluydum.O'nun nefesini dinliyordum,bebek gibi. Bazen - galiba koşuyordu  patisini kıpırdatıp duyuyordu.Neyse uyudum; diyeceksiniz ki  çok yedin ondan, KOCA BİR HAYIR!!
         
             Rüyaya geçiyim ;Rüyamda etraflda yarım düzüne kadar insanlar var kalabalık değiliz yani.Birden
ikiye bölündü zemin satranç tahtası gibi..Ve aşağıdan  zebani denen varlıklar geldi ki normalde Zebanin Çatalı olur ne bileyim yani gördüklerim kurgulardan değildi ,çok farklı anlatamayacağım varlıklar geldi ama sırtlarını döndüklerinde simgeleri olan  çatal ,dövme olarak vardı .Biz Onların gelmesinden önce ikiye ayrılmıştık zaten.Ben tamam yanacağız kaçarı yok derken birden Zebaniler karşımdaki alanda saf aldılar.Ve Biz uzun bir yola çıktık zebanilerle .Uzun bir köprü geçtik,ormanlar  falan felan. Çeşitli sınavlara sokulduk ;Örneğin düz bir çizgide yürürsek köşeden (püf noktası buydu)çünkü kaynar bir su akıyor ortada .Ben en köşeden,en  az  yakıcı olan yerden yürüyorum.Bunu geçersem ne olacak diyorum ;bak görmüyor musun diyor,Senin ayakların yanmadı diyor zebaniler bir nevi  bonus  almak gibi bir şey.Başka bir yerde testte birkaç kişiyle koca halı yapma tezgahımda halı yapmaya çalışıyoruz karşımızda başka kişiler.Onlar Bizden daha hızlı yapıyorlar bir de yaptığımız halıyı  orada katlamamız gerekiyormuş.Tabi ki bizim ki baştan kötü,olmuyor başarısız olduk İçimden ne olacak ki? diye düşünürken ceza var mı? diye korkarken bakıyorum ki yolumuza devam ediyoruz.Tam oh derken işte zihnimden çıkmayan sahne!
          
          Savaş gemisi gibi  kaba açık, pis yeşil renkli bir vapur geçiyor yanımızdan ama suda değil karada gidiyor.İçinde insanlar oturuyor çeşit çeşit bazıları mağrur,kendinden geçmiş,sessiz..Ayakta bir kaç  dağcı görüyorum (böyle sırtlarnıda çantaları,ipleri) normal konuşuyorlar ki o an demek ki insan öldüğü kıyafette canlanıyor diye aklımdan geçiyor...Bazılarının öyle çığlıkları,sızlanışları var ki çok ürkütücü... Yanmaktan dönmüşler cehennemlerinden ya da kendi araflarından..Ama kavuran,yakıp yıkan  bir ateş değil bu görünen.Görünmez bir yakış manevi bir şey  Bir kadın suratı acı içinde yanındakilere sokulmuş,attığı çığlıklar şimdi bile tüylerim diken diken oluyor ...Düşünüyorum Ben de yanacam Beni de götürecekler ne zaman, zamanı bilmemek...O çığlıkları duymak,kurban olmak  neler yaptığımı değil kurban olduğumu düşünüyorum bir av hayvanı gibi sırası gelince seçilecek ...O çığlıklar kulaklarımda hala ..Deliren insanlar gibi kendi kendine dövünen,kendi acısında çığlıklar ve bunların binlerce farklı türü..Ve sonra gerçek dünyaya pat diye uyanmak....Uyumak istemiyorum .....

Hiç yorum yok: