Ben ölüyordum...Her gün üstüme biraz ,biraz
daha toprak atarak sessizce,anlaşılmadan
öldürülüyordum...Başta oyun bu demiştim .Evet evet oyun bu! Hatta
kendi üstüme toprak atmıştım ,gülerek
sana .Üzülme diye,yüreklendirmek için Seni, Senin
için ...
Tamam, öldüm ben şimdi ! derken elimi tutmanın
ne anlamı var ?Halbuki Sen yorulma diye almıştım küreği elinden..Bazen kafam
kaşınıyor ,kaşıyorum delicesine; kumlar dökülüyor ,ölü düşünceler
akıyor ..Bazen sadece bir oyun sadece bir oyun derken hatırlamak gömmüştük beni demi hıımmm…Üzüldüm,toprağı değilde içimi kazıyordun sıkıldım mağrur ve mağdur olmaktan bir güç geldi.Artık oyunmuş
miş muş gibi davranmaktan yoruldum.Elini tuttum ver dedim Ben yaparım bundan sonra yorma Sen kendini
dön hayata !
Başta sadece toprak atıyordum hızlı hızlı ,kollarım ağrıyana,gün doğana kadar.Sonradan aklıma neden
bir iki şey dikmiyorum dedim; madem ki burada kaldım.Şu köşeye bahçe menekşesi dedim kendimce, evet evet! Hem de zor şartlara alışık… Bir yasemin ve aaa unutmadım papatyalarımı ;basit ve sade bazen ayağınızla ezdiğiniz ama hiç size asla küsmeyen kalender papatyalar... Derken bir baktım Bahçe olmuş.Her gün öptüm onları ,mis gibi yasemin,menekşe de biraz nazlı mı ne ? Papatyalar kıkırdıyor gene . :) Derken derken,uğraşırken bir baktım küçük bir kız çocuğu geldi .Başta korkarak baktı üstünde toprak örtülü çiçek bahçesi kıza :)…Sonra birden çocuk masumluğuyla güldü ,sevmişti galiba yada ilginç şeylerin çocuk aklını çelmesiydi. Kocaman açtım ağzımı biraz toprak alarak güldüm ,koşarak gitti .Güldüreyim derken korkutmuştum yavrucuğu..Ben toprağıma geri döndüm çok da düşünmeden. Ben menekşeyle konuşurken bir baktım O gelmiş,yanında bir arkadaşı kulağına bir şeyler fısıldadı ,gülüştüler Ben de güldüm. Güldük .Artık birkaç ay sonra bu kış gününde ziyaretçilerim anneciklerinin sarmaladığı çocuklar oldu renkli renkli kızlar ,küçük adamlar…Baktım gülmek olmayacak; Sohbet gerek Dedim ki kiminle tanıştıracağım sizi Menekşe Nazlıyı,Papatya Kızlarımı ve Yasminimi tanıştırdım ..Onlarda memnun olmuş gibi konuklarımıza, sağdan sola kıvırdılar gövdelerini .Çocuklardan en küçüğünün şaşırmış şeklide dona kalması hepimizi güldürdü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder